MİMARCA CAM
MartıD Mimarlık kurucularından Dürrin Süer camı anlattı.
Camın aklınıza getirdiği kavramlar neler olur?
Cam çok eski bir malzeme olmasına karşın Aydınlanma Çağı’na, rasyonelin egemen olduğu dünyaya ait bir malzeme... Teknoloji ürünü olmasından dolayı değil düşünsel boyutun madde karşılığı olmasından diye düşünüyorum. Camın bendeki kavramsal karşılığı: özgürlük. Cam sınırları eritir, saygılıdır, öne çıkmaz, yokluğu ile var eder; zariftir, narindir.
Cam tasarımlarınıza ne katıyor / nasıl etki ediyor?
Tasarımlarımızda mekansal sürekliliği, iç dış mekan birlikteliğini, doğal ışığın yarattığı mekan dinamiğini önemsiyoruz, cam da bu beklentilerin yaratılmasını sağlayabilen bir malzeme. Kütle etkisini de hafifletiyor. Çağdaş bir kimlik kazandırıyor.
Camı en çok hangi malzemelerle bir arada kullanıyorsunuz?
Camın görünmezliği ve "yok" olma özelliği, birlikte olduğu her malzemenin öne çıkmasını sağlıyor. Camın her malzemeyle iyi bir etkileşimi olduğunu düşünüyorum. Tasarlarken hangi malzemeyi ön gördüysek onunla birlikteliğini kurmaya ve çözmeye çalışıyoruz.
Zaman içinde cam teknolojisi nasıl gelişti ve sizin için neleri mümkün kılıyor?
Cam şeffaf olması, yani doğal ışığı geçirmesi açısından avantajlı. Bunun yanı sıra malzemenin geçirgenlik özelliğinden kaynaklanan ısı kontrolü ve ses yalıtımı sorunları, teknolojik gelişmelerle aşılmaya çalışılmakta. Camın katmanlı olması, ara boşluklarla ısı ve ses yalıtımının sağlanması, cam yüzeyinin çeşitli malzemelerle kaplanarak ısıya karşı direnç kazandırılması gibi çalışmalar camın kullanımını daha da rahatlatmaya başlıyor.
Camın daha özgür kullanımları için hayalleriniz neler?
Binaların ısıtılmasında, soğutulmasında cam yüzeylerden yararlanılabileceğini, taşıyıcı sistem malzemesi olarak kullanılabilirliğinin arttırılacağını, kendisini temizlemeyebilme özelliğinin olacağını, bu özelliklerinden dolayı geleceğin malzemesi olacağını düşünüyorum.